rift
rift
rɪft
rift
British pronunciation
/ɹˈɪft/

"rift"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Rift
01

aralık

a visible separation or gap between masses of clouds
example
Örnekler
A rift opened in the clouds, letting sunlight stream through.
Bulutlarda bir yırtık açıldı ve güneş ışığının içeri sızmasına izin verdi.
The photographer captured a rift in the stormy sky.
Fotoğrafçı, fırtınalı gökyüzünde bir yırtık yakaladı.
02

ara bozukluğu

an end to a friendly relationship between people or organizations caused by a serious disagreement
example
Örnekler
The rift between the two longtime friends started over a minor disagreement but quickly escalated into a full-blown feud.
İki uzun zamandır arkadaş olan kişi arasındaki anlaşmazlık, küçük bir anlaşmazlıkla başladı ama hızla tam bir kavgaya dönüştü.
The scandal caused a significant rift within the organization, leading to resignations and infighting.
Skandal, organizasyon içinde istifalara ve iç çatışmalara yol açan önemli bir uyuşmazlık yarattı.
03

yarık

a narrow crack or split in rock or the earth's surface
example
Örnekler
A deep rift ran through the mountainside.
Bir yarık dağın yamacı boyunca uzanıyordu.
Geologists studied the rift to understand tectonic activity.
Jeologlar, tektonik aktiviteyi anlamak için rift'i inceledi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store