rife
Örnekler
Scams are rife during holiday shopping seasons.
Dolandırıcılık, tatil alışveriş sezonlarında yaygındır.
Tension was rife among the striking workers.
Greve yapan işçiler arasında gerginlik yaygındı.
02
bol
containing a large amount of something that is usually unpleasant
Örnekler
The report indicated that the town was rife with corruption and unethical practices.
Rapor, kasabanın yolsuzluk ve etik dışı uygulamalarla dolu olduğunu gösterdi.
The city streets were rife with potholes, making driving a frustrating experience.
Şehir sokakları dolu çukurlarla doluydu, bu da sürüşü sinir bozucu bir deneyim haline getiriyordu.
rife
Örnekler
Errors spread rife in the report.
Hatalar raporda yaygın bir şekilde yayıldı.
Fear grew rife among the crowd.
Korku kalabalık arasında yaygın hale geldi.



























