Ara
recent
Example
He is worried about his recent health problems.
Son zamanlarda sağlık sorunlarıyla ilgili endişeli.
The recent changes to the software have improved its performance significantly.
Son zamanlarda yazılımdaki değişiklikler, performansını önemli ölçüde artırdı.
Example
The recent smartphone model features cutting-edge technology.
Son akıllı telefon modeli son teknoloji özelliklere sahip.
A recent fashion trend has taken over social media, with influencers showcasing it everywhere.
Son moda trendi sosyal medyada her yerde etkisini gösteriyor, influencerlar bunu paylaşıyor.
03
yakın dönem, son dönem
used to to the Holocene epoch, the current geological period that began about 11,700 years ago, following the last major ice age
Example
The recent epoch has seen dramatic changes in Earth's climate and ecosystems.
Son dönem, Dünya'nın ikliminde ve ekosistemlerinde dramatik değişikliklere tanıklık etti.
Fossils from the recent period show evidence of human influence on biodiversity.
Yakın dönem fosilleri, insan etkisinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki kanıtlarını göstermektedir.
The recent
01
yeni jeolojik çağ, yakın dönem
the current geological epoch that began approximately 11,700 years ago after the last major ice age
Example
Scientists study fossils from the recent to understand how species evolved in the Holocene.
Bilim insanları, Holosen döneminde türlerin nasıl evrimleştiğini anlamak için yakın dönemden fosilleri inceliyorlar.
The recent is characterized by the rise of human civilizations and rapid environmental shifts.
Yeni jeolojik çağ, insan medeniyetlerinin yükselişi ve hızlı çevresel değişimler ile karakterizedir.
word family
rec
Verb
recent
Adjective
recently
Adverb
recently
Adverb
recentness
Noun
recentness
Noun
Yakın Kelimeler
