to banter
01
şakalaşmak, latife etmek
to engage in light, playful, and teasing conversation or exchange of remarks
Intransitive
Örnekler
Friends often banter about each other's quirks and habits, creating a lighthearted and enjoyable environment.
Arkadaşlar genellikle birbirlerinin tuhaflıkları ve alışkanlıkları hakkında şakalaşır, böylece hafif ve keyifli bir ortam yaratırlar.
In the workplace, colleagues banter during breaks, fostering a positive and collaborative work environment.
İş yerinde, meslektaşlar molalar sırasında şakalaşır, olumlu ve işbirlikçi bir çalışma ortamını teşvik eder.
Banter
01
şaka
the act of saying something in a smart and humorous manner in order to make fun of something or someone
Örnekler
Their banter kept the dinner lively and fun.
Onların şakalaşması akşam yemeğini canlı ve eğlenceli tuttu.
She enjoyed the friendly banter with her coworkers.
O, iş arkadaşlarıyla dostça şakalaşmayı sevdi.



























