raining
01
yağmurlu
falling like rain or in drops
Örnekler
The raining weather made it difficult for the children to play outside during recess.
Yağmurlu hava, çocukların teneffüste dışarıda oynamasını zorlaştırdı.
She wore a waterproof jacket because it was raining heavily when she left the house.
Evi terk ettiğinde şiddetle yağmur yağıyordu çünkü su geçirmez bir ceket giymişti.
Leksikal Ağaç
raining
rain



























