pulchritudinous
01
güzellik dolu, olağanüstü güzel
characterized by physical beauty and attractiveness
Örnekler
The bride looked absolutely pulchritudinous in her elegant wedding gown on her special day.
Gelin, özel gününde zarif gelinliğiyle kesinlikle pulchritudinous görünüyordu.
The ballet performance featured pulchritudinous dancers whose grace and skill left the audience in awe.
Bale performansı, zarafetleri ve becerileriyle seyirciyi hayrete düşüren güzellik dolu dansçıları içeriyordu.
Leksikal Ağaç
pulchritudinous
pulchritude



























