prohibited
pro
proʊ
pro
hi
ˈhɪ
hi
bi
be
ted
təd
ted
British pronunciation
/pɹəhˈɪbɪtɪd/

"prohibited"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

prohibited
01

yasaklanmış

not allowed or forbidden by law or rule
example
Örnekler
Smoking is a prohibited activity in public places.
Sigara içmek, kamuya açık yerlerde yasak bir faaliyettir.
He was caught with prohibited items at the airport.
Havalimanında yasak eşyalarla yakalandı.
1.1

yasak, men edilmiş

prevented from engaging in a particular action or activity
example
Örnekler
He was prohibited from speaking to the press after the incident.
Olaydan sonra basınla konuşması yasaklandı.
The child was prohibited from watching TV until he finished his homework.
Çocuğa ödevini bitirene kadar televizyon izlemesi yasaklandı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store