to pop off
01
vefat etmek, ölmek
pass from physical life and lose all bodily attributes and functions necessary to sustain life
02
tüymek, kaçmak
leave quickly
03
patlamak, köpürmek
to suddenly start expressing anger, ranting, or confronting someone verbally or physically
Örnekler
He popped off after being disrespected.
Saygısızlık gördükten sonra patladı.
They were popping off over a silly argument.
Onlar aptalca bir tartışma yüzünden patlıyorlardı.
04
parlamak, göz almak
to perform exceptionally well, especially in a game, performance, or activity
Örnekler
Pop off, queen! You nailed that dance routine.
Harika iş çıkar, kraliçe! O dans rutinini mükemmel yaptın.
He popped off in the tournament and won first place.
O turnuvada harika performans gösterdi ve birinci oldu.



























