pimpled
Örnekler
During her teenage years, she often felt insecure about her pimpled face.
Gençlik yıllarında, sivilceli yüzü hakkında sık sık güvensiz hissederdi.
The pimpled skin on his forehead was a result of stress and lack of sleep.
Alnındaki sivilceli cilt, stres ve uykusuzluğun bir sonucuydu.
02
sivilceli, küçük çıkıntılarla kaplı
covered with many small raised bumps or spots on a surface
Örnekler
The old metal pipe had a pimpled surface from years of rust.
Eski metal borunun yıllarca paslanmadan dolayı pütürlü bir yüzeyi vardı.
The glass had a pimpled texture that made it hard to see through.
Camın pütürlü bir dokusu vardı, bu da içinden bakmayı zorlaştırıyordu.



























