ooze
ooze
uz
uz
British pronunciation
/ˈuːz/

"ooze"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to ooze
01

sızmak, yavaşça sızmak

to slowly leak or pass through small openings
Intransitive
to ooze definition and meaning
example
Örnekler
The thick mud oozed between his toes as he walked through the marsh.
Bataklıkta yürürken, kalın çamur ayak parmaklarının arasından sızıyordu.
Blood oozed from the wound, staining the bandage.
Kan yaradan sızıyordu, bandajı lekeliyordu.
02

sızmak, akıtmak

to release or let out a thick, sticky liquid
Transitive: to ooze a thick liquid
example
Örnekler
The wound began to ooze blood after the bandage was removed.
Bandaj çıkarıldıktan sonra yara sızmaya başladı.
The tree trunk oozed sap when it was cut.
Ağaç gövdesi kesildiğinde sızıntı yaparak öz suyu akıttı.
Ooze
01

sızıntı, süzülme

the process of seeping
02

balçık, çamur

any thick, viscous matter

Leksikal Ağaç

oozing
oozing
ooze
App
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store