nonsensical
01
saçma, anlamsız
unreasonable or absurd to the point of being ridiculous
Örnekler
The plot of the movie was nonsensical, with glaring inconsistencies and illogical twists.
Filmin konusu, göze çarpan tutarsızlıklar ve mantıksız dönüşlerle saçmaydı.
Her decision to quit her stable job and pursue a career as a professional mime seemed nonsensical to her friends and family.
Stabil işini bırakıp profesyonel bir pandomim sanatçısı olarak kariyer yapma kararı, arkadaşlarına ve ailesine saçma göründü.
Örnekler
The instructions on the manual were so nonsensical that assembling the furniture became a frustrating challenge.
Kılavuzdaki talimatlar o kadar anlamsızdı ki mobilyaları birleştirmek sinir bozucu bir meydan okuma haline geldi.
During the debate, he presented a series of nonsensical arguments that failed to convince the audience.
Tartışma sırasında, izleyicileri ikna edemeyen bir dizi saçma argüman sundu.
Leksikal Ağaç
nonsensicality
nonsensical
nonsensic



























