menial
01
sıradan
(of work) not requiring special skills, often considered unimportant and poorly paid
Örnekler
She took a menial job to support herself during college.
Üniversite sırasında kendini geçindirmek için basit bir iş aldı.
He felt overqualified for the menial duties assigned to him.
Ona verilen basit görevler için fazla nitelikli olduğunu hissetti.
Menial
01
hizmetçi, uşak
a person employed to perform low-status or domestic tasks, especially one who works as a servant in a household
Örnekler
The menial scrubbed the floors from dawn until dusk.
Hizmetçi gün doğumundan gün batımına kadar yerleri ovaladı.
She treated the menials in her mansion with cold indifference.
Malikanesindeki hizmetkârları soğuk bir kayıtsızlıkla muamele ederdi.
Leksikal Ağaç
menially
menial
