Matter
Örnekler
Climate change is a pressing matter that requires immediate attention from global leaders.
İklim değişikliği, küresel liderlerden acil dikkat gerektiren bir konudur.
The disagreement between the two parties became a legal matter that required resolution in court.
İki taraf arasındaki anlaşmazlık, mahkemede çözülmesi gereken bir mesele haline geldi.
02
madde
a physical substance that occupies space and exists in every material in the universe
Örnekler
All objects, whether solid, liquid, or gas, are made of matter.
Tüm nesneler, katı, sıvı veya gaz olsun, maddeden yapılmıştır.
Matter can change states, such as from solid to liquid when heated.
Madde, ısıtıldığında katıdan sıvıya gibi durum değiştirebilir.
03
konu
some situation or event that is thought about
04
sorun
a problem
05
madde, içerik
written works (especially in books or magazines)
to matter
01
önemli olmak
to be important or have a great effect on someone or something
Intransitive
Örnekler
It does n't matter what time you arrive; the event will still start at 7 PM.
Ne zaman geldiğin önemli değil; etkinlik yine de saat 7'de başlayacak.
His opinion did n't matter to her as much as his actions did.
Onun fikri, eylemleri kadar ona önemli değildi.
02
önemli olmak, ağırlık taşımak
have weight; have import, carry weight
Leksikal Ağaç
antimatter
matter
