massively
Örnekler
The healthcare system is massively underfunded.
Sağlık sistemi büyük ölçüde yetersiz finanse ediliyor.
He was massively disappointed by the test results.
Test sonuçlarından büyük ölçüde hayal kırıklığına uğramıştı.
02
çok ağır şekilde
in a very large, heavy, or solid form
Örnekler
A massively reinforced steel door blocked the entrance.
Girişi, yoğun bir şekilde güçlendirilmiş çelik bir kapı engelledi.
The castle was massively constructed to withstand attacks.
Kale, saldırılara dayanacak şekilde büyük ölçüde inşa edilmişti.
Leksikal Ağaç
massively
massive
mass



























