
Ara
to mangle
01
korkunç bir şekilde yaralamak
to severely damage or destroy something
Transitive: to mangle sth
Example
The machine malfunctioned and began to mangle the fabric.
Makine arızalandı ve kumaşı mahvetmeye başladı.
The car accident had the potential to mangle the metal structure.
Araç kazası metal yapıyı mahvetme potansiyeline sahipti.
02
berbat etmek, kötü bir şekilde bozmak
to badly distort, damage, or ruin something, making it difficult to recognize or appreciate
Transitive: to mangle sth
Example
The editor mangled the author's story by cutting out key parts.
Editör, yazarın hikayesini anahtar kısımlarını keserek berbat etti.
She mangled the song during her performance by singing off-key.
Şarkıyı performansı sırasında berbat etti, doğru tonlamayla söylemedi.
03
sıkmak, press yapmak
to press or flatten something using a tool as part of a process to remove water
Transitive: to mangle fabric
Example
She carefully mangled the wet sheets to dry them faster.
Islak çarşafları daha hızlı kurutmak için dikkatlice sıktı.
The old machine was used to mangle the laundry before hanging it out to dry.
Eski makine, çamaşırları asmadan önce sıkmak için kullanılıyordu.
04
parçalamak, yarmak
to harm severely by cutting, tearing, or crushing, causing deep and disfiguring wounds
Transitive: to mangle sb/sth
Example
The bear attack mangled the hiker's arm, requiring emergency surgery.
Ayı saldırısı dağcıyı parçalayarak yaraladı ve acil cerrahi gerektirdi.
His leg was mangled in the car accident, leaving permanent scars.
Onun bacağı araba kazasında parçalanmış, kalıcı izler bırakmış.
Mangle
01
mangal, krut
clothes dryer for drying and ironing laundry by passing it between two heavy heated rollers

Yakın Kelimeler