articulated
01
eklemli, birbirine bağlı farklı parçalardan oluşan
made up of distinct, connected parts that can move or bend
Örnekler
The articulated trailer allowed the truck to make sharper turns.
Eklemli römork, kamyonun daha keskin dönüşler yapmasını sağladı.
The articulated joints in the toy allowed it to move realistically.
Oyuncaktaki eklemli bağlantılar, gerçekçi bir şekilde hareket etmesini sağladı.
Leksikal Ağaç
unarticulated
articulated
articulate
articul



























