Inventory
01
envanter, stok
a detailed list or record of all the items or goods in stock or on hand within a particular location, organization, or system
Örnekler
The warehouse manager conducted a monthly inventory count to track stock levels.
Depo yöneticisi, stok seviyelerini takip etmek için aylık bir envanter sayımı yaptı.
The librarian updated the library 's inventory to include new book acquisitions.
Kütüphaneci, yeni kitap alımlarını dahil etmek için kütüphanenin envanterini güncelledi.
02
envanter
the merchandise that a shop has on hand
03
envanter, stok
a collection of resources
04
envanter
the value of goods and materials that a business holds for the purpose of resale or production
Örnekler
Effective inventory control is essential for minimizing costs and ensuring timely order fulfillment.
Maliyetleri en aza indirmek ve siparişlerin zamanında yerine getirilmesini sağlamak için etkili envanter kontrolü şarttır.
The company invested in automated systems to streamline inventory tracking and replenishment processes.
Şirket, envanter takibini ve yenileme süreçlerini kolaylaştırmak için otomatik sistemlere yatırım yaptı.
05
envanter, stok
making an itemized list of merchandise or supplies on hand
to inventory
01
envanterize etmek, kayıt altına almak
make or include in an itemized record or report
