"interested"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

interested

ilgili

having a feeling of curiosity or attention toward a particular thing or person because one likes them

intrigued

Örnekler

She was genuinely interested in learning French.

Fransızca öğrenmeye gerçekten ilgiliydi.

I 'm not interested in politics.

Politikayla ilgilenmiyorum.

ilgili, menfaat sahibi

having a personal stake or benefit in something

concerned

involved

Örnekler

An interested party should not judge the case.

İlgili bir taraf davayı yargılamamalıdır.

He had an interested motive for helping her.

Ona yardım etmek için çıkar güden bir nedeni vardı.

Leksikal Ağaç

disinterested

interestedness

uninterested

interested

interest

Yakın Kelimeler

Download Mobile App