to incur
01
uğramak, maruz kalmak
to face consequences as a result of one's own actions
Transitive: to incur a consequence
Örnekler
By ignoring safety guidelines, one may incur the risk of accidents.
Güvenlik kurallarını görmezden gelerek, kazaların riskini üstlenebilir.
Students who neglect their studies may incur the consequence of poor academic performance.
Derslerini ihmal eden öğrenciler, kötü akademik performansın sonuçlarını yaşayabilir.
02
maruz kalmak
to have to pay for something
Transitive: to incur an expense
Örnekler
He incurred substantial medical bills after undergoing surgery without health insurance.
Sağlık sigortası olmadan ameliyat olduktan sonra önemli miktarda tıbbi fatura ödemek zorunda kaldı.
Travelers should be aware of the additional fees they may incur for checked baggage on budget airlines.
Yolcular, bütçe havayollarında bagaj için ödemek zorunda kalabilecekleri ek ücretlerin farkında olmalıdır.
Leksikal Ağaç
incurrence
incurring
incursion
incur



























