incognizant
01
habersiz, farkında olmayan
having a lack of recognition or awareness
Örnekler
The incognizant tourists missed the historical significance of the monument they visited.
Farkında olmayan turistler, ziyaret ettikleri anıtın tarihi önemini kaçırdılar.
His incognizant attitude towards current events frustrated his friends.
Güncel olaylara karşı habersiz tavrı arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattı.
Leksikal Ağaç
incognizant
cognizant
cognize



























