inadvertent
01
kasıtsız
occurring unintentionally or without deliberate thought or planning
Örnekler
I made an inadvertent mistake in my email and sent it to the wrong recipient.
E-postamda istemeden bir hata yaptım ve yanlış alıcıya gönderdim.
He made an inadvertent comment that offended his friend, even though he did n't mean to.
Arkadaşını kıran bir istemsiz yorum yaptı, bunu kasıtlı yapmasa da.
Leksikal Ağaç
inadvertent
advertent
advert
adverse
