
Ara
inadvisable
01
yerinde olmayan
not recommended to do based on the particular situation
Example
Accepting that job offer would be inadvisable since you've only just started your current role.
O iş teklifini kabul etmek, mevcut rolünüze yeni başladığınız için uygun olmayan bir karar olur.
It would be inadvisable to confront your boss publicly before gathering more information.
Daha fazla bilgi toplamadan patronunuzla kamuya açık bir şekilde karşılaşmak, uygun olmayan bir durum olur.
02
tavsiyeye aykırı, sakıncalı
potentially harmful or problematic without proper guidance
Example
Altering prescribed medical treatments would be inadvisable without consulting your doctor first.
Reçete edilen tıbbi tedavileri değiştirmek, önce doktorunuza danışmadan tavsiyeye aykırı olacaktır.
Investing one's life savings in a get-rich-quick scheme would likely be inadvisable without professional financial advising.
Hayat birikimlerini hızlı zengin olma planına yatırmak, profesyonel mali danışmanlık olmadan tavsiyeye aykırı/sakıncalı olabilir.
word family
advise
Verb
advisable
Adjective
inadvisable
Adjective
inadvisably
Adverb
inadvisably
Adverb

Yakın Kelimeler