to impale
01
kazıklamak, delmek
to pierce through something with a sharp or pointed object
Transitive: to impale sth
Örnekler
He impaled the document with a pushpin to attach it to the bulletin board.
Belgeyi ilan tahtasına tutturmak için bir raptiye ile delip geçti.
The gardener accidentally impaled his foot on a hidden spike in the soil.
Bahçıvan yanlışlıkla ayağını topraktaki gizli bir çiviye sapladı.
02
kazığa oturtmak, sivri bir kazığa geçirmek
to torture or execute someone by affixing them to a sharp stake
Transitive: to impale sb
Örnekler
In ancient times, prisoners were impaled as a form of public execution.
Eski zamanlarda, mahkumlar halka açık bir infaz şekli olarak kazığa oturtulurdu.
The conquerors impaled their enemies as a warning to others who dared to resist.
Fatihler, direnmeye cesaret eden diğerlerine bir uyarı olarak düşmanlarını kazığa oturttular.
Leksikal Ağaç
impalement
impale



























