to imagine
01
akılda canlandırmak, hayal etmek, düşlemek
to make or have an image of something in our mind
Transitive: to imagine sth
Ditransitive: to imagine oneself doing sth
Örnekler
Close your eyes and imagine a beautiful sunset over the ocean.
Gözlerini kapat ve okyanus üzerinde güzel bir gün batımını hayal et.
Can you imagine a world without technology?
Teknoloji olmayan bir dünya hayal edebilir misiniz?
02
sanmak
to suppose or guess something without concrete evidence
Transitive: to imagine that | to imagine sth
Örnekler
We can only imagine how much effort went into organizing this event.
Bu etkinliği düzenlemek için ne kadar çaba harcandığını sadece hayal edebiliriz.
I imagine that they will arrive by noon, based on their usual schedule.
Hayal ediyorum ki, olağan programlarına göre öğleyin varacaklar.
Leksikal Ağaç
imaginable
imagination
imaginative
imagine
