horrible
01
berbat, tiksindirici
extremely unpleasant or bad
Örnekler
Her horrible headache prevented her from concentrating on her work.
Onun korkunç baş ağrısı, işine konsantre olmasını engelledi.
The horrible taste of the medicine made it challenging to swallow.
İlacın korkunç tadı, yutmayı zorlaştırdı.
02
kaba
(of a person) behaving in an unkind, unfriendly, or ruthless
03
korkunç, dehşet verici
very shocking and causing intense fear
Leksikal Ağaç
horribly
horrible
horr



























