homologous
01
türdeş
reflecting a similarity in arrangement, type, or origin, particularly within the same species
Örnekler
Within the animal kingdom, one can find homologous bone structures that suggest a shared lineage.
Hayvanlar alemi içinde, ortak bir soyu düşündüren homolog kemik yapıları bulunabilir.
Although they live in different environments, terrestrial and aquatic animals often exhibit homologous anatomical features.
Farklı ortamlarda yaşasalar da, karasal ve sucul hayvanlar genellikle homolog anatomik özellikler sergiler.
02
homolog
originating from a common ancestor but evolving to serve distinct functions
Örnekler
Different species of plants, despite having homologous features, might employ them for different reproductive strategies.
Farklı bitki türleri, homolog özelliklere sahip olmalarına rağmen, bunları farklı üreme stratejileri için kullanabilir.
Over time, homologous structures in animals can evolve to meet different needs based on their habitats.
Zamanla, hayvanlardaki homolog yapılar, yaşam alanlarına göre farklı ihtiyaçları karşılamak üzere evrilebilir.
