Garden
01
bahçe
a piece of land where flowers, trees, and other plants are grown
Örnekler
He often invites friends over for outdoor gatherings in his garden.
Sık sık arkadaşlarını bahçesinde açık hava toplantılarına davet eder.
He planted a variety of herbs and vegetables in his garden to create a sustainable food source.
Sürdürülebilir bir gıda kaynağı oluşturmak için bahçesine çeşitli otlar ve sebzeler ekti.
Örnekler
I like to take walks in the garden to admire the plants and listen to the birds.
Bitkileri hayranlıkla izlemek ve kuşları dinlemek için bahçede yürüyüş yapmayı seviyorum.
The garden is my favorite place to have a cup of tea in the morning.
Bahçe, sabahları bir fincan çay içmek için en sevdiğim yerdir.
03
bahçe, bostan
the flowers or vegetables or fruits or herbs that are cultivated in a garden
to garden
01
bahçıvanlık yapmak
to cultivate and nurture plants in an outdoor space, either as a job or hobby
Intransitive
Örnekler
She gardens in her backyard, growing vegetables and flowers for her family.
O, ailesi için sebze ve çiçek yetiştirerek arka bahçesinde bahçıvanlık yapar.
They garden together on weekends, planting herbs and shrubs in their yard.
Onlar hafta sonları birlikte bahçe işleriyle uğraşırlar, bahçelerine otlar ve çalılar dikerler.
garden
01
olağan, tanıdık
the usual or familiar type
