Gambol
01
oynaklı koşuş, neşeli zıplama
a playful activity that involves jumping, running, or moving around for fun
Örnekler
The puppies ' morning gambol across the lawn delighted everyone watching.
Yavru köpeklerin sabahki oyun koşusu çimende herkesi sevindirdi.
After the rain, the ducks resumed their gambol around the pond.
Yağmurdan sonra ördekler, gölet etrafındaki oynaşmalarına devam ettiler.
to gambol
01
sıçrayıp oynamak
to playfully skip, leap, or frolic in a lively and energetic manner
Örnekler
The lambs gambol joyfully in the meadow, leaping over each other in playful abandon.
Kuzular çayırda neşeyle hoplayıp zıplıyor, birbirlerinin üzerinden oyunbaz bir coşkuyla atlıyor.
Yesterday, the children gambolled around the playground, laughing and chasing each other until dusk.
Dün, çocuklar oyun alanında hoplayıp zıplayarak etrafta koşuşturdular, gülerek ve birbirlerini kovalayarak alacakaranlığa kadar.



























