Gait
01
yürüyüş
the way someone or something walks or runs
Örnekler
Despite his injury, he maintained a steady and confident gait as he walked into the room.
Yaralanmasına rağmen, odaya girerken düzenli ve kendinden emin bir yürüyüş sergiledi.
The horse 's elegant gait impressed the judges during the equestrian competition.
Atın zarif yürüyüşü, binicilik yarışmasında jüriyi etkiledi.
02
yürüyüş, adım
a person's manner of walking
03
yürüyüş, adım
with respect to climate
04
yürüyüş, adım
a horse's manner of moving
