to ford
01
nehirden yaya geçmek
to cross a body of water by wading or driving through it at a shallow point
Örnekler
The explorers ford the river by carefully driving their off-road vehicles through the shallow water.
Kaşifler, arazi araçlarını sığ suda dikkatlice sürerek nehri geçerler.
Last summer, we forded the creek on foot during our hiking trip in the mountains.
Geçen yaz, dağlardaki yürüyüş gezimiz sırasında dereyi yürüyerek geçtik.
Ford
01
sığ geçit, nehir geçişi
the act of crossing a stream or river by wading or in a car or on a horse
Örnekler
The travelers crossed the ford to reach the other side of the river safely.
Yolcular, nehrin diğer tarafına güvenle ulaşmak için sığ geçidi geçtiler.
The ancient village was built near a ford, providing easy access for trade and travel.
Eski köy, ticaret ve seyahat için kolay erişim sağlayan bir sığ geçit yakınına inşa edilmişti.
Leksikal Ağaç
fording
ford
