flustered
01
telaşlı
feeling confused, bothered, or overwhelmed, resulting in a loss of calmness or clear thinking
Örnekler
Stage fright left the singer flustered as she forgot some of the lyrics during her performance.
Sahne korkusu, şarkıcıyı şaşkına çevirdi çünkü performansı sırasında bazı şarkı sözlerini unuttu.
Technical difficulties made the presenter flustered, stammering as he tried to troubleshoot on the spot.
Teknik zorluklar sunucuyu şaşkına çevirdi, yerinde sorun gidermeye çalışırken kekeliyordu.
Leksikal Ağaç
unflustered
flustered
fluster
