flexibly
01
esnek bir şekilde
in a way that can bend, adapt, or adjust easily without breaking or losing integrity
Örnekler
The gymnast 's body moved flexibly as she performed her routine.
Jimnastikçinin vücudu, rutinini gerçekleştirirken esnek bir şekilde hareket etti.
The cat 's spine allows it to bend flexibly, enabling it to groom itself in hard-to-reach places.
Kedinin omurgası, esnek bir şekilde bükülmesine izin verir, bu da ulaşılması zor yerlerde kendini temizlemesini sağlar.
02
esnek bir şekilde, kolayca uyum sağlayarak
in a way that can adjust or change easily to different situations
Örnekler
The schedule was designed flexibly to accommodate changes and unforeseen events.
Program, değişikliklere ve öngörülemeyen olaylara uyum sağlamak için esnek bir şekilde tasarlandı.
The organization operates flexibly, allowing employees to work remotely.
Organizasyon, çalışanların uzaktan çalışmasına izin vererek esnek bir şekilde çalışır.
Leksikal Ağaç
inflexibly
flexibly
flexible
flex



























