Abode
Formal
Örnekler
They invited us to their humble abode for dinner.
Bizi akşam yemeği için mütevazı konutlarına davet ettiler.
The old mansion served as the family 's abode for generations.
Eski konak, ailenin nesiller boyu ikametgahı olarak hizmet etti.
02
ikamet, geçici konaklama
a period of residence or temporary stay in a place
Örnekler
After a month 's abode in the coastal village, she returned home feeling completely refreshed.
Bir ay süren ikamet sonrasında sahil köyünden, kendini tamamen yenilenmiş hissederek evine döndü.
His brief abode at the remote mountain cabin gave him time to finish his novel.
Uzak dağ kulübesindeki kısa ikameti ona romanını bitirmek için zaman verdi.
