Flank
01
böğür
the fleshy part at the side of a human or an animal between the ribs and the hip
02
böğür
a lean and flavorful cut of meat located on the underside of an animal, typically used for dishes like fajitas or stir-fries
Örnekler
The chef recommended trying the marinated flank steak.
Şef, marine edilmiş yan bifteği denemeyi önerdi.
We gathered for a summer picnic and enjoyed sliced grilled flank steak sandwiches.
Yaz pikniği için bir araya geldik ve dilimlenmiş ızgara yan biftek sandviçlerinin tadını çıkardık.
03
kanat, yan
the side of military or naval formation
04
yan, kanat
a subfigure consisting of a side of something
to flank
01
kanatlarını korumak, yanında yer almak
to be positioned at the side or edge of something, typically for protection, support, or observation
Örnekler
The soldiers flanked the convoy to ensure its safe passage through enemy territory.
Askerler, düşman topraklarından güvenli geçişi sağlamak için konvoyu yanlarına aldılar.
Tall trees flanked either side of the narrow road, casting shadows over the path.
Uzun ağaçlar dar yolun her iki tarafını çevreliyordu, yola gölgeler düşürüyordu.
