flamboyant
01
gösterişli
exhibiting striking and showy characteristics, often characterized by extravagance or exuberance
Örnekler
The mansion 's flamboyant architecture featured elaborate embellishments and grandiose designs.
Konağın gösterişli mimarisi, detaylı süslemeler ve görkemli tasarımlar içeriyordu.
He was known for his flamboyant style of dress, often wearing vibrant colors and bold patterns.
Genellikle canlı renkler ve cesur desenler giyen, giyim tarzıyla gösterişli olarak bilinirdi.
02
gösterişli, dikkat çekici
showy and seeking attention through dramatic gestures or displays
Örnekler
The flamboyant actor always captivated the audience with his colorful costumes and larger-than-life performances.
Gösterişli aktör, renkli kostümleri ve abartılı performanslarıyla her zaman seyirciyi büyülerdi.
Her flamboyant personality filled the room with energy, drawing all eyes to her as she entered.
Onun gösterişli kişiliği odaya enerji doldurdu, içeri girdiğinde tüm gözleri üzerine çekti.
Leksikal Ağaç
flamboyantly
flamboyant
flamboy



























