Evocation
01
hatırlatma
the act of bringing an image, memory, or feeling to one’s mind
Örnekler
The painting ’s rich colors were a perfect evocation of a peaceful summer afternoon.
Tablonun zengin renkleri, huzurlu bir yaz öğleden sonrasının mükemmel bir çağrışımıydı.
Her speech was an evocation of the struggles her ancestors faced.
Konuşması, atalarının karşılaştığı mücadelelerin bir çağrışımıydı.
02
çağrışım, uyarım
stimulation that calls up (draws forth) a particular class of behaviors
03
ruh çağırma
the act of summoning a supernatural force
Örnekler
Legends spoke of a forbidden evocation that could bring forth creatures from the underworld.
Efsaneler, yer altı dünyasından yaratıklar ortaya çıkarabilecek yasak bir çağırmadan bahsederdi.
The ancient book contained detailed instructions for the evocation of demons.
Eski kitap, şeytanların çağrılması için detaylı talimatlar içeriyordu.
Leksikal Ağaç
evocation
evocat
