to err
01
hata yapmak
to be at fault or make mistakes, especially in one's thinking, judgment, or actions
Intransitive
Örnekler
While erring occasionally is forgivable, persistent or consequential erring may require accountability.
Ara sıra hata yapmak affedilebilir olsa da, sürekli veya sonuçları olan hatalar hesap verebilirlik gerektirebilir.
Everyone errs occasionally when multi-tasking or working under pressure.
Çoklu görev yaparken veya baskı altında çalışırken herkes ara sıra hata yapar.
02
sapmak, yoldan çıkmak
to wander or move away from the correct path or direction
Intransitive
Örnekler
He erred from the marked trail and got lost in the woods.
İşaretli yoldan saptı ve ormanda kayboldu.
The car erred and ended up on a narrow, unpaved road.
Araba şaştı ve dar, asfaltsız bir yola çıktı.
Leksikal Ağaç
errancy
errant
erring
err
