entitled
en
ɛn
en
ti
ˈtaɪ
tay
tled
təld
teld
British pronunciation
/ɛntˈa‍ɪtə‍ld/

"entitled"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

entitled
01

hak sahibi, her şeyi hak ettiğini düşünen

believing that one deserves special privileges or treatment without necessarily earning or deserving them
entitled definition and meaning
example
Örnekler
She's so entitled; she expects everyone to cater to her needs without considering others.
O kadar entitled ki; başkalarını düşünmeden herkesin ihtiyaçlarına göre davranmasını bekliyor.
His entitled attitude made it difficult for him to accept criticism or feedback.
Onun entitled tavrı, eleştiri veya geri bildirimleri kabul etmesini zorlaştırdı.
02

hak sahibi, yetkili

having the legal right to something or being qualified to receive it
example
Örnekler
She is entitled to inherit her grandmother's estate.
Büyükannesinin mülkünü miras almaya hak kazanmıştır.
Employees are entitled to a paid vacation after one year of work.
Çalışanlar bir yıl çalıştıktan sonra ücretli izin hakkına sahiptir.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store