enlightening
01
aydınlatıcı, öğretici
tending to increase knowledge or dissipate ignorance
02
aydınlatıcı, öğretici
giving a better understanding, information, or a deeper connection to one's spiritual awareness
Örnekler
The documentary on climate change was enlightening, offering a deeper understanding of the environmental issues.
İklim değişikliği üzerine belgesel aydınlatıcı idi, çevre sorunlarına dair daha derin bir anlayış sunuyordu.
Reading the novel was an enlightening experience that broadened my perspective on different cultures.
Romanı okumak, farklı kültürler hakkındaki bakış açımı genişleten aydınlatıcı bir deneyimdi.
Leksikal Ağaç
unenlightening
enlightening
enlighten
lighten



























