
Ara
to embroil
01
belaya bulaşmak
to involve someone in an argument, conflict, or complex situation
Transitive: to embroil sb in a situation
Example
He inadvertently embroiled himself in a heated debate at the family gathering by expressing a controversial opinion.
Aile toplantısında tartışmalı bir görüş ifade ederek kendisini çığırından çıkmış bir tartışmaya sürükledi.
The manager wisely avoided embroiling the team members in office politics.
Yönetici, ekibin üyelerini iş politikalarına tartışmaya sürüklemekten akıllıca kaçındı.

Yakın Kelimeler