embedded
01
gömülü, yerleşik
firmly enclosed or fixed within a surrounding mass or material
Örnekler
The fossil was embedded deep within the rock.
Fosil, kayanın derinliklerine gömülü durumdaydı.
A tiny diamond was embedded in the ring's band.
Küçük bir elmas, yüzüğün bandına gömülüydü.
02
gömülü, yerleştirilmiş
inserted as an integral part of a surrounding whole



























