to do in
[phrase form: do]
01
gebertmek
to murder someone
Transitive: to do in sb
Örnekler
In the crime novel, the antagonist plotted to do in the main character to eliminate the threat.
Suç romanında, kötü karakter tehdidi ortadan kaldırmak için ana karakteri öldürmeyi planladı.
The hired assassin was given the task to do in the political rival.
Kiralık suikastçıya siyasi rakibi ortadan kaldırma görevi verildi.
02
tüketmek, bitirmek
to physically or mentally exhaust someone
Örnekler
The demanding schedule and long hours began to do in the overworked employees.
Zorlu program ve uzun saatler, fazla çalışan çalışanları tüketmeye başladı.
After the intense workout, the strenuous exercises did him in, leaving him feeling completely drained.
Yoğun antrenmandan sonra, yorucu egzersizler onu bitirdi, kendini tamamen tükenmiş hissetmesine neden oldu.
