Divagation
01
sapma
the act or instance of deviating or straying from a course or path
Örnekler
The hiker 's divagation from the marked trail led them deeper into the forest, causing them to lose their way.
Yürüyüşçünün işaretli yoldan sapması, onları ormanın derinliklerine götürdü ve yolunu kaybetmelerine neden oldu.
The team 's divagation from the original project plan caused delays and inefficiencies in the overall workflow.
Ekibin orijinal proje planından sapması, genel iş akışında gecikmelere ve verimsizliklere neden oldu.
02
tutarsız konuşma
a departure from the main topic or focus, typically in speech or writing
Örnekler
The speaker 's divagation made it hard to follow his main argument.
Konuşmacının sapması, ana argümanını takip etmeyi zorlaştırdı.
After a long divagation, she returned to her original point.
Uzun bir sapmadan sonra, orijinal noktasına döndü.
