Disavowal
01
inkar
the act of denying any connection, association, or knowledge about something
Örnekler
Her disavowal of the controversial project was met with skepticism, as evidence suggested her active participation in its planning.
Tartışmalı projeye ilişkin her reddi, onun planlamasında aktif rol aldığını gösteren kanıtlar nedeniyle şüpheyle karşılandı.
The suspect 's disavowal of the crime was met with skepticism by law enforcement, who had gathered substantial evidence against them.
Şüphelinin suçu reddetmesi, kendisine karşı önemli kanıtlar toplamış olan kolluk kuvvetleri tarafından şüpheyle karşılandı.
Leksikal Ağaç
disavowal
avowal
