Diplomat
01
diplomat
an official representing a country's government in foreign relations
Örnekler
The diplomat negotiated a trade agreement between two neighboring countries.
Diplomat, iki komşu ülke arasında bir ticaret anlaşması müzakere etti.
The diplomat attended an international summit to discuss climate change.
Diplomat, iklim değişikliğini tartışmak üzere uluslararası bir zirveye katıldı.
02
diplomat, müzakereci
an individual skilled in handling delicate situations with diplomacy and tact, often navigating complex relationships or negotiations with finesse and discretion
Örnekler
Sarah is a diplomat in our office; she always knows how to approach difficult conversations with sensitivity and tact.
Sarah ofisimizde bir diplomat; her zaman zor konuşmalara nasıl duyarlılık ve incelikle yaklaşacağını bilir.
The CEO is known for being a skilled diplomat, able to negotiate with stakeholders while maintaining positive relationships.
CEO, paydaşlarla müzakere ederken olumlu ilişkileri sürdürebilen yetenekli bir diplomat olarak bilinir.
Leksikal Ağaç
diplomatic
diplomatical
diplomatist
diplomat



























