to dicker
01
pazarlık etmek
to negotiate with someone, particularly about the price of something
Intransitive
Örnekler
The couple decided to dicker with the real estate agent to get a better deal on their dream home.
Çift, hayallerindeki evde daha iyi bir anlaşma yapmak için emlakçıyla pazarlık yapmaya karar verdi.
When shopping for a car, it 's common for buyers to dicker over the final price.
Bir araba alışverişi yaparken, alıcıların son fiyat üzerinde pazarlık yapması yaygındır.



























