to depend on
[phrase form: depend]
01
bağlı olmak
to be determined or affected by something else
Transitive: to depend on sth
Örnekler
The success of a startup company can depend on securing funding, market demand, and effective marketing strategies.
Bir startup şirketinin başarısı, fon sağlamaya, pazar talebine ve etkili pazarlama stratejilerine bağlı olabilir.
The accuracy of scientific experiments depends on precise measurements and controlled variables.
Bilimsel deneylerin doğruluğu, hassas ölçümlere ve kontrollü değişkenlere bağlıdır.
02
güvenmek
to have confidence or trust in someone or something
Transitive: to depend on sb
Örnekler
In times of uncertainty, you can depend on your family.
Belirsizlik zamanlarında, ailenize güvenebilirsiniz.
As a leader, it 's crucial to build a team that you can depend on.
Bir lider olarak, güvenebileceğiniz bir ekip oluşturmak çok önemlidir.
03
yardım beklemek
to require someone or something for support, maintenance, help, etc.
Transitive: to depend on sth
Örnekler
Many small businesses depend on loyal customers to survive in a competitive market.
Birçok küçük işletme, rekabetçi bir pazarda hayatta kalmak için sadık müşterilere bağlıdır.
Children often depend on their parents for emotional and financial support as they grow up.
Çocuklar büyürken genellikle duygusal ve maddi destek için ebeveynlerine bağımlıdır.
