Demonstration
01
gösteri
a display of support for or protest against something or someone by a march or public meeting
Örnekler
The demonstration against the new government policy drew thousands of participants to the city center.
Yeni hükümet politikasına karşı gösteri, şehir merkezine binlerce katılımcı çekti.
Students organized a peaceful demonstration in solidarity with climate activists around the world.
Öğrenciler, dünya çapındaki iklim aktivistleriyle dayanışma içinde barışçıl bir gösteri düzenledi.
02
gösteri
the act of displaying or expressing something such as an emotion or opinion
Örnekler
The artist 's latest exhibition was a powerful demonstration of her unique style and emotional depth.
Sanatçının son sergisi, kendine özgü tarzının ve duygusal derinliğinin güçlü bir gösterimiydi.
During the town hall meeting, residents held a demonstration to express their concerns about the proposed development project.
Belediye toplantısı sırasında, sakinler önerilen geliştirme projesi hakkındaki endişelerini ifade etmek için bir gösteri düzenlediler.
03
a display or maneuver intended to show military strength or readiness for action
Örnekler
The army staged a demonstration of force near the border.
Naval units conducted a demonstration to deter aggression.
04
the act of proving or establishing something through reasoning, evidence, or logical argument
Örnekler
The proof served as a clear demonstration of the theorem.
His argument was a demonstration of sound reasoning.
05
gösteri, tanıtım
a clear display of how something is done or how it works
Örnekler
The salesperson did a quick demonstration of the new phone's features.
Satış elemanı, yeni telefonun özelliklerinin hızlı bir gösterimini yaptı.
The teacher gave a demonstration of how to solve the math problem.
Öğretmen, matematik probleminin nasıl çözüleceğine dair bir gösteri yaptı.
Leksikal Ağaç
demonstration
demonstrate
demonstr
