deceptively
01
aldatıcı bir şekilde, yanıltıcı olarak
in a way that gives a false impression
Örnekler
The cake looked deceptively simple but took hours to prepare.
Kek aldatıcı bir şekilde basit görünüyordu ama hazırlaması saatler sürdü.
He smiled deceptively, hiding his true intentions.
Gerçek niyetlerini gizleyerek aldatıcı bir şekilde gülümsedi.
Leksikal Ağaç
deceptively
deceptive
decept



























