to daydream
01
hayal kurmak, dalıp gitmek
to imagine things while one is awake
Intransitive: to daydream | to daydream about sth
Örnekler
During the boring meeting, she could n't help but daydream about her upcoming vacation.
Sıkıcı toplantı sırasında, yaklaşan tatili hakkında hayal kurmaktan kendini alamadı.
He often daydreams about achieving great success in his career.
Sık sık kariyerinde büyük başarılar elde etmeyi hayal kurarak düşünür.
Daydream
01
hayal kurma, uyanık rüya görme
absentminded dreaming while awake
Leksikal Ağaç
daydreamer
daydreaming
daydream
day
dream



























